Üsküdar’da bir Osmanlı Esintisi Mihrimah Kahve…

Sultan Süleyman 1522 yılında doğan kızının ismini Farsça’da Güneş ile Ay anlamına gelen Mihrimah adını verir. Mihrimah bir gün Mimar Sinan’ı yanına çağırarak kendi adına bir camii yapmasını ve yerini kendisinin seçmesini ister. Bunun üzerine Mimar Sinan 1540 yılında Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Külliyesinin yapımına başlayıp 1548 yılında bitirir. Daha sonra 1562 yılında Mihrimah Sultan Mimar Sinan’ı bir kez daha huzuruna çağırır ve İstanbul’a bir külliye daha yapmasını ister. Bu külliyenin yerini de tıpkı ilkinde olduğu gibi yine Koca Sinan seçecektir. Sinan da ikinci külliye için İstanbul’un en yüksek tepesini seçer ve yeni külliye Edirnekapı surlarının dibine inşa eder.

Rivayete göre, Mimar Sinan âşık olduğu Mihrimah Sultan’a kavuşamamış. Matematik dehası olan Sinan, Mihrimah için yaptığı iki külliyenin içinde yer alan camilere bir sır gizlemiştir.

Mihrimah Sultan’ın doğum günü olan 21 Mart günü, yani geceyle gündüzün eşit olduğu günde Edirnekapı Camii’nin tek minaresi ardından güneş batarken, Üsküdar’daki camiinin ardından ay doğar! Sinan derin bir tutkuyla âşık olduğu Mihrimah Sultan’a kavuşamamıştır ama ona olan aşkını olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır.

Size Mimar Sinan’ın Mihrimah Sultan’a duyduğu aşkını anımsattıktan sonra adını buradan almış bir mekândan bahsedeceğim.

Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Cami’nin hemen yanı başında bulunan bir mekân Mihrimah Kahve. Üsküdar’ın merkezinde nezih ve kaliteli mekân pek nadir bulunuyor. Ama Mihrimah Kahve bizce kalitesi ile huzuruyla, dingin ve sakinliğiyle birde gerçekten güler yüzlü hizmetiyle dikkat çekiyor. Eğer oralarda iseniz Payedar Kahve’ye de uğramadan geçmeyin deriz. Payedar Kahve İçin Tıklayın……

Ben ise bu yazım da Mihrimah Kahvenin, Yeni Valide Caminin hemen arkasında bulunan ikinci şubesinden bahsedeceğim. Aslında Mihrimah Sultan Caminin yakınında bulunan mekânı da oldukça güzel ve başarılı ama birazcık küçük olduğundan hatta bazen oturacak yer bile bulamayabiliyorsunuz. Ama size bahsettiğimiz şubesi ise oldukça ferah, geniş ve açık bir alanı bulunuyor.

Mekânın ambiyansı, çalınan müzikleri, kitaplığı ve her masasında bulunan kahvenizin yâda çayınızın yanında muhakkak göz gezdirebildiğiniz yâda okuyabileceğiniz kitapları da var. Artık bazı mekânlarda neredeyse %70 dekor amaçlı kullanılıyor kitaplar ama diğerlerinin aksine mekânın kitapları gayet kaliteli. Muhakkak bir sayfa yaprağı okuyacaksınız J

Mihrimah Kahvenin yemekleri, tatlıları, Osmanlı şerbetleri, kahve çeşitleri ve çeşit çeşit çaylardan oluşan bir menüsü bulunuyor. Yemeklerinden tatma fırsatım olmadı ama menüsünde yazdığı gibi sohbetinize tat katan ve artıran J kendi özel karışımları olan balla servis edilen Mihrimah Çayı ise favorim. Birde ev yapımı tadındaki karışık kakaolu keki ve Osmanlı dibek kahvesi de oldukça başarılı.

Son olarak bir gün Üsküdar’a yolunuz düşerse eğer, huzur ve sükûneti en hoş hissedebileceğiniz harika yerlerden biri olan Mihrimah Kahve’de bi kahve içip soluklanmanızı tavsiye ederiz.

Ayrıca aşağıdaki linkten mekânın videosunu izleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/watch?v=5u6JzJKnpm8

İyi gezmeler…